Ağız kokusu şikayetlerinde ilk akla gelen ağız boşluğu ile
ilgili bir problemin varlığı olmalıdır. Çünkü kedilerde de ağız kokusunun
birincil nedeni ağız boşluğunda şekillenen lezyonlardır. Bu lezyonlar
lokalizasyon yerine ve oluşum nedenlerine göre çok çeşitli olabilir.
Ayrıca peridontal hastalıklar, diş taşları ve diş
çürükleri de ağız kokusunun sık görülen nedenlerindendir. Genellikle şekillenen
peridontal hastalıkların kökeninde de diş taşları yani tartar yer almaktadır.
Özellikle ileri düzeyde birikmiş diş taşlarının zamanla diş etlerine yaptığı
baskı diş etlerinde hasara neden olur. Hasarlı diş etleri bakterilerin üremesi
için uygun ortamdır ve besinlerinde yardımı ile kolayca enfeksiyonun
şekillenmesine neden olacağı gibi keskin ağız kokusunun da önemli bir
nedenidir. Bu durumda diş etleri oldukça hassastır, kolay kanayabilir.
Hiperemik yapıdaki diş etleri gözle görülebilir derecede belirgindir. Bu
kanamalar da kokunun nedenini oluşturabilir. Ağız kokusu yanında yeme güçlüğü
ve salya artışı da şekilleneceğinden kokunun şiddeti daha da artabilir.
Diş çürüklerinde, kokunun kaynağı besin
artıklarıdır. Çürüğe bağlı oluşan kavitede biriken besin artıkları kolayca
bakterilerin etkisiyle kokuşarak kokuya neden olur. Diş taşlarının varlığında
da aynı neden söz konusudur. Oluşan tartarın diş etlerinin içlerine doğru
ilerlemesi nedeniyle zamanla diş eti ve diş kökü arasında bir ayrılma ve boşluk
oluşumu söz konusudur. Bu boşlukta biriken besin artıkları ağız kokusunun ve
diş çürüklerinin nedenini oluşturabilir.
Ağız mukozasında şekillenen enfekte lezyonlar,
stomatitis, gingivitis ve glossitis olarak sayılabilir. Bu lezyonlar travmalar,
kimyasal maddeler, immun sistem hastalıkları, paraziter, mantar, viral ve
bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak şekillenebilir. Örneğin Candida albicans
türü mantar, herpes virus, calici virus veya leukemie virus nedeniyle gelişen
hastalıklarda ağız mukozasının yangısı olan stomatitislerin şekillenmesi
spesifiktir. Tüm bu hastalıkların seyri sırasında değişik derecelerde görülen stomatitislere
bağlı olarak ağız kokusu da oluşur.Yine dilin yangısı olan glossitis ve diş
etlerinin yangısı olan gingivitisler de aynı nedenlerle şekillenebilir ve ağız
kokusuna neden olabilir. Gingivitislerin oluşum nedenlerinden biri de
tartarlardır. Birbirini tetikleyen bu iki etken ağız kokusunun da önemli bir
nedenidir.
Yalanmayı seven kedilerin dilleri ile mantar ve
benzeri etkenleri ağız boşluğuna taşımaları ve etkene bağlı olarak ağız
boşluğunda da lezyon oluşturması oldukça kolaydır.
Kedilerde pek sık şekillenmemekle birlikte diş
eti üremesi olan epulisler besinlerin birikimine neden olan kaviteler
oluşturarak ağız kokusuna neden olan diğer bir etkendir. Ayrıca ağız içinde
şekillenen Fibrosarcom ve Squamous cell carcinom gibi neoplazmlar da ağız kokusuna
neden olmaktadır. Şekillenen neoplazmlar çiğneme sırasında dişlerin
sürtünmesine bağlı olarak kanamalı açık lezyonlar şekline dönüşebileceği gibi
yutkunma güçlüğüne bağlı olarak besin birikmelerine de sebep olarak kokunun
kaynağını oluşturabilir.
Kedilerde oldukça sık görülen enfeksiyöz
Rhinotracheitis’in seyri sırasında ve sinüzitis’ler de ağız kokusuna neden
olabilir. Şekillenen irinli akıntı burun yoluyla dışa akıtılmakla birlikte
yutakla olan bağlantı kokunun ağızdan hissedilmesine neden olabilir. Benzer
şekilde tonsillitis ve farengitis durumlarında da ağız kokusu olabilir. Ancak
kedilerde genellikle Rhinotracheitisle birlikte seyreden bu hastalıkların
tanısının ayrıca konulması pratik olarak sık karşılaşılan bir durum değildir.
Enfesiyöz hastalıklar yanında endokrin sistem
hastalıkları ve bazı metabolik hastalıklarda ağız kokusuna neden olabilir.
Örneğin kedilerde oldukça sık yaşanan böbrek hastalıkları üremiye neden olur.
Şekillenen ürenin parçalanması sonucunda oluşan amonyağın etkisiyle oral
lezyonlar ve keskin bir aseton kokusu oluşur.
Hypothyroidizm ve parahypothyroidizm gibi
endokrin hastalıkların seyri sırasında diş etleri oldukça hassastır. Çok az bir
tartar birikiminde dahi kolayca gingivitis şekillenebilir. Bu nedenle de bu
hastalıkların seyri sırasında da ağız kokusu tespit edilebilir.
Yine Diabetes mellitus (şeker hastalığı)
nedeniyle de ağız kokusu oluşabilir. Özellikle bu hastalığın seyrinde şiddetli
bir ağız kuruluğunun olması diş etlerini her türlü mekanik etkiye (kuru mama,
diş taşı gibi) hassas hale getirir. Bu nedenle peridontal hastalıkların
şekillenmesi kolay olacağı gibi şiddeti de oldukça fazladır. Gelişen bu oral
lezyonlar ağız kokusunun da aynı oranda şiddetli olmasına neden olur.
Kedi ağız mukozasında erozyon ve ülser oluşumuna
ve dolayısıyla ağız kokusuna neden olan diğer bir faktörde Discoid lupus
erithematosus, Pemphigus vulgaris ve Bullous Pemphigus gibi immun deri
hastalıklarıdır. Özellikle pemphigus vulgarisin seyri sırasında ağız boşluğu ve
dudaklarda lezyonların oluşum oranı kedilerde oldukça yüksektir.
Kedilere özgü bir hastalık olan Eozinofilik
granuloma ağız mukozası ve dil üzerinde ülserlere neden olan spesifik bir
hastalıktır. Bu hastalığın seyri sırasında da şekillenen ülserler nedeniyle
ağız kokusu oluşabilir. Özellikle orta yaştaki dişi kedilerde görülme oranı
daha fazla olan bu hastalığın oral lezyonlarının şekillenmesinde dilin taşıyıcı
rol oynadığı ancak başka bir kediye bulaşma olasılığının daha düşük olduğu
bilinmektedir. Ancak ağız içinde şekillenen ülserlerin fibrosarcom, squamous
cell carcinom, mast cell tümör gibi neoplazmlar ve enfeksiyöz karakterli
ülserlerden ayırımının yapılması uygun bir tedavi için gereklidir.
İmmun sistem yetmezlikliğine bağlı olarak
şekillenen FeLV (Felin Leukemi Virus Enfeksiyonlarında) şiddetli ve nüksedici
karakterde stomatit ve gingivitis şekillenme oranı da oldukça sık karşılaşılan
bir durumdur. Bu hastalığın varlığında şiddetli bir oral enfeksiyon yanında
ağız kokusu da belirgin olarak hissedilir.
Ayrıca yabancı cisime bağlı travmalar nedeniyle
diş etlerinde veya mukozada şekillenen yaralar da ağız kokusuna neden olabilir.
Özellikle tavuk kemiği ve iğne gibi batıcı cisimlerin oluşturduğu yaralanmalar
kedilerde sık görülen bir durumdur.
Mide içeriğinden, kötü besinlerden ve
helicobacter enfeksiyonlarından kaynaklanan ağız kokuları da tüm kedilerde
görülebilir.
Tüm bu etkenlerden farklı olarak patolojik
sayılmayan ağız kokusu özellikle diş değişim dönemlerinde olabilir. Ayrıca
askaritler de paraziter uygulama yapılmamış yavrularda ağız kokusunun nedeni
olabilir. Askaritlere bağlı olarak görülen koku sarmısak kokusunu andırır ve
uygun paraziter uygulamalar sonrasında kaybolur.